Son yıllarda kentten kıra göç yaşadık. Şimdilerde belirli geri dönüşler olsa da, kırsala ilgi bitmeyecek. Çevremizi her an şekillendiriyoruz. Bunun farkına varır ve bu bilinçle hareket edersek çok doğru işler yapabiliriz. Ya da tam tersi. Yani aslında herşey bizim elimizde, ne kadar derinleşip ne kadar içtenlikle çabaladığımızda.
Kent kırsalı tamamen yutup kendine benzetmeden, “eko” “köy” gibi ön – ardıl ekler alan kavramlara ilgi doğal olarak hep taze. Tam da bu nedenle ekoköy kavramını dünyada algılandığı anlamıyla açmaya ihtiyaç duyduk. Biraz düşünme, araştırma alanı açmaya niyet ettik.
Daha geniş perspektifte, adım adım ilerlemek istediğimiz ekolojik yerleşimler konusunun ilk dersi olacak bu oturumumuz 2 ara ile 3 saat sürecek. En sonda soru cevap bölümümüz olacak.
- Ekoköy tam olarak nedir?
- Findhorn ve Tamera’dan aktarımlar
- İnsan yerleşimlerinin temel özelliklerı; insanlar nasıl yaşar?
- Sürdürülebilirlik – ekoloji – insan çevresi üzerine temel kavramlar. Çünkü temel sağlam olmalı.
- Günümüzden bakıp geleceğe doğru nasıl bir yaşam hayal edebiliriz?
- Ekoköy – kooperatif – konut geliştirme temel farkları
Düzenleyen ve Tasarlayan – İstanbul Permakültür Kolektifi
Mekan – ÇEVRİMİÇİ – (ONLINE)
16 Şubat 2025 – saat 20:30 – 23:30
Katılım katkı payı 2300 TL (KDV dahil) dir.
Kayıt için aşağıdaki bağlantıda yeralan formu doldurmanızı rica ediyoruz.
https://forms.gle/PCvEDBfiAsjUMdYW7
ZEYNEP EBRU AKSOY
Mimar (ODTÜ 1994)
Ekoköy Tasarımı, Permakültür (Findhorn 2011)
Arazide Su Tutma (Tamera 2014)
21 yıl boyunca ana akım işlerde çalıştı. Mimar kimliği ile Türkiye’de ve yurtdışında çeşitli kapsamlardaki projelerde mimari tasarımcı, yapımcı, proje yöneticisi, koordinatör, iş sahibi olarak görev aldı. Türkiye’de ve yurtdışında (Romanya, Rusya, Moldova, Kazakistan gibi ülkelerde) masanın her tarafında bulunarak projeler aldı ve yürüttü. Tüketim odaklı sistemi sorgulamaya başladı. Doğanın daha baskın olması başta olmak üzere, kendine göre kriterlerle yer değişikliği arayışına girdikten kısa bir süre sonra Yeşilüzümlü’ye yerleşti. Birbirine özel bir ova ile bağlı Yeşilüzümlü, İncirköy, Kızılbel, Nif köylerinin oluşturduğu havzada, mesleğini zenginleştirerek doğru yönde çalışmasını sağalayan yolda buldu kendisini.
Kırsalın dönüşmekte olduğu günümüzde tasarımcının, disiplinler ve kalıplar arası, esnek, çoğulcu, yapıcı ve yaratıcı çalışma sorumluluğu olduğuna inanıyor. Bütünsel yaşam döngüsü, arazi, su, mimari, peyzaj, iç mimari ve ürün tasarımlarına, ait olduğu üretim havzasındaki yerel üretim döngülerine bağlantılandırılabilen, onları zenginleştiren fikir ve projelere destek vermeye çalıştı. Yeşilüzümlü ve yöresinde yıllardır parçası olduğu çevre koruma hareketi de (Dağ Taş Aş Bizim Platformu), tamamen ekolojik döngülere duyarlı arazi ve yerleşim projelerle de, yerel kadın üreticilerle geliştirdiği ürünlerle de, aynı amaca hizmet etmeye devam ediyor. Nihai amacı da huzurlu bir hayat sürmek.